
Keseceğin yerlere kelebek çizmeyi denedin mi?
Kesmek istediğin yere kelebek çiziyorsun ve kelebeğe seni umursayan, senin sevdiğin birinin adını veriyorsun. Daisy diyebilirsin mesela. Ben seni umursuyorum ve kendine zarar vermeni hiç istemiyorum. Eğer kesersen, o kelebek ölür ve ismini yazdığın kişiye de zarar vermiş olursun. Zaten eğer sen ölürsen, kelebek seninle yaşamaya devam eder mi? Gerçekte de o kelebek sana değer verenler değil mi?
Birde… Kırmızı kalem var. Kesmek istediğin zaman kesmek yerine, eline bir kırmızı kalem alıyorsun ve nereyi kesmek istiyorsan oraları kırmızı kalemle çiziyorsun. İstersen her yerin kıpkırmızı olsun, önemi yok. Sen yeter ki iyi ol.
Sen bundan çok daha fazlasını hak ediyorsun, gerçekten. İstediğin zaman gel konuş kelebeğinle. Birlikte kesmek yerine yapılabilecek daha güzel şeyler buluruz, istediğin kadar dertleşiriz, bir yolunu buluruz işte.
Kendine inan, sen bundan daha güçlüsün. Ama kesik izlerinden de utanma. Kesik izleri senin, seni yıkmaya çalışan travmalardan daha güçlü olduğunu gösterir çünkü.
Endorfin salgılayan aktiviteleri yapıp, yiyecekleri yiyebilirsin. Serotonin ve dopamin için de aynı şey geçerli.
Kendine zarar verdiğinde vücudun endorfin salgılıyor çünkü. Olayın bilimsel açıklaması bu. İnanç, irade, sabır. Bunu yapabileceğine inanıyorum!
Kelebeğine zarar verme olur mu?